Bazı psikologlara göre ''zaman'' kavramı insanı iyileştiren bir güç.
Haliyle aklıma takılıyor ''zaman'' insanı; o zaman içerisinde törüpülüyor mu?
Keskinleştiriyor mu?
''Zamana bırak, zaman her şeyin ilacıdır'', durum çıkmaza girdiğinde kendimizi teselli ettiğimiz, avuttuğumuz yegane şeylerden biridir bu kavram.
Biliriz ki 'o zaman' gösterecektir adaletini, çünkü herkes kendi hikayesinin masumudur...
İyiye de zaman, kötüye de zaman... Oysa hayatın bir dengesi ve adaleti vardır bunu sadece zamanla ölçemeyiz.
Sorarım size 'zaman' nasıl başaracaktır onca gücün başaramadığını?
Zaman sadece bizden alıp götürdükleridir, genelde insandan götürür, öğretir, öğrenmeyene de verilen sonsuz gibi gelen, oysa ölene kadar sürecek bir alandır.
Zaman; hikayesinin masumu olduklarına inananların cezasıdır oysa, değer bilmezliklerinin, yanılgılarının toplamıdır.
Bazen hafifleme, bazen de ağır bir yük olarak taşırız ''zamanında'' yaşadıklarımızı. Ön yargı oluşturan zaman, inanmamamıza sebep olan yine zaman.
Tahammülsüzlüklerimizi pekiştirir, çoğu kez de kıyas yaptırır, zamanında yaptıklarımızın, yapmadıklarımızın, cesaret edemediklerimizin pişmanlığıdır.
Gerçek olan şey, zamana rağmen, bunlardan yaralanmadan başardıklarımız ve başarıp sonuca vardığımızda da o günlerde yaşananlardan dolayı, kendi değerimizi bilmememizdir.
Tabi farklı tip insanlar da vardır, zaman onların da lehine işler fakat geldikleri noktayı, sindirememişlikleri, sonradan görmüşlüklerini göze sokan, midemizi bulandıran da zamanın ta kendisidir.
Yıllarımız böyle akıp geçer, elbette ömrümüz de öyle...
İşte artık, o süreçte bırakırsın zamanı acı içerisinde. Mutlu anlarımızı da, mutsuz anlarımızı da çalıp giden teselli bulduğumuz zamandır o.
Sen bırakmak istemesen de geçip gidecek olan tek şeydir...
Geçen tek şey aslında 'o'dur, bir de varlığınız...
''Zamanı gelmemişti dersiniz, doğru zamanda yanlış insan ya da yanlış zamanda doğru insan'' dersiniz bahanelerimize en güzel kılıfı bulduğumuz yerdir o güvenli sandığımız alan.
Zaman sadece geçmişte yaptığımız şeyleri sorgulama, belki yetmiş yaşına geldiğimizde, yaşadıklarımıza ve yaşayamadıklarımıza hayıflanmaktır.
Beni yanlış bulabilirsiniz, yoruma her ne kadar açık bir konu olsa da, aslında zamanla değişen bir şey yoktur, hep aynı sahneyi bilinçsizce bir başkasıyla tekrar, tekrar yaşar durursunuz, zamanında hiç yaşamamış gibi. Aslolan akıl ise aldatıcıdır, zamanın unutturduğunu düşünüp hep aynı hatayı yaptırır, fark etmediğinizde.
Senden önce ve sonra da, kendini teselli ettiğin zamanları bir başkaları da yaşıyor ya da yaşamakta tüm bu insanların tek ortak noktasıdır ''zamanın tesellisi''..
Her şey geçer doğru; travmalarla, mutluluklarla, hüzünlerle, kayıplarla geçer, sen bile geçersin değişmeyen tek şey zamanın sana hiç sormadan ilerlemesidir.
Şimdi arkamıza yaslanıp kendimize zaman verelim nasıl olsa öleceğiz...
Nesrin Karyaldız..
ps: yıllar olmuş buraya yazmayalı özlemişim hem sizi hem ''zamandaki kendimi''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder